Bilinçli Evliliklerin Özellikleri
Çiftler ilişkilerinin ilk zamanlarında çocukluk ya...
Terapi denilince genellikle aklımıza, koltuğa oturmuş ya da uzanmış bir danışan ve onu dinleyen bir terapist görüntüsü gelmektedir. “Çocukluğunuza dönelim” ile başlayan bu süreç, aslında kişinin kendisini keşif ve yapılandırma sürecidir.
Yapılan araştırmalara göre, öğrenme ile beyinde kalıcı değişiklikler meydana gelmektedir. Psikoterapi süreci de bir tür öğrenme süreci olarak ele alınabilmektedir. İlaç yoluyla tedaviden farklı niteliklere sahip olan psikoterapi, birçok hastalık durumunda tedavi planının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu bakımdan bireyin sağlığı konusunda, psikoterapi başlı başına farklı nitelikte bir tedavi yöntemi olarak uygulanabildiği gibi, ilaç tedavisiyle birbirini tamamlayan ve kimi zaman ilaç tedavisini güçlendiren bir yöntem olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Terapi ya da diğer adıyla konuşma terapisi, bu konuda gerekli eğitimleri tamamlamış bir klinik psikolog/psikiyatr ile, psikiyatrik hastalık/psikolojik temelli sorunların çözümü amacıyla gerçekleştirilen tedavi amaçlı iletişim-iş birliği sürecidir. Psikoterapi; tek kişiyle gerçekleştirilebildiği gibi, çiftlerle, aile ve gruplar arasında uygulanabilmektedir.
Psikoterapi, belirli bir teori ya da paradigmaya dayanarak geliştirilmiş ve planlanmış bir tedavi yaklaşımıdır. Psikoterapist ise, bu teorinin eğitimini almış ve ilgili konuda çalışmalar yapmış uzmana verilen isimdir. Psikoterapi bu niteliğiyle, gerçekleştirilen danışmanlık, koçluk, destek, kişisel gelişim gibi süreçlerden ayrılmaktadır.
Terapi süreci bir psikoterapist eşliğinde, kişinin duygularının, düşüncelerinin, hayata bakış açısının değerlendirildiği, aynı doğrultuda kişinin kendisi ve diğerleriyle ilgili inançlarının, tutumlarının ele alındığı bir süreçtir. Terapi, kişinin hem kendisiyle hem de dış dünyayla kurduğu ilişkiler üzerinden bir iletişim süreci gerçekleştirilerek, birey tarafından günlük yaşamda farkına bile varmadan gerçekleştirilen bilinçdışı itici güçlerin fark edilmesini sağlayan, keşif niteliğindeki süreçtir.
Anlatmak ya da dile getirmek, ilgili konuyu yeniden değerlendirmek ve yüzleşmek anlamına gelmektedir. Terapi süreci, kişinin kendisini yeniden keşfetmesini, anlatmak üzerinden gerçekleştirmektedir. Terapist, bir yol gösterici ya da danışman olarak değil, sizi dinleyen ve anlatmanıza yardımcı olan kişidir. Terapi boyunca, terapist tarafından kişi tüm yönleriyle anlaşılmaya, düşünce ve duyguları keşfedilmeye çalışılmaktadır. Terapist, kişinin bütün kabul ve kanılarını olduğu gibi, ona ait haliyle dinleyerek, yeniden kendisini değerlendirmesini ve keşfetmesini sağlamaktadır.
Terapi, kişinin uzman yönlendirmesiyle kendisini anlatmasını ve bu yolla benliğini yeniden değerlendirmesini, keşfetmesini sağlamaktadır. Bu bakımdan ele alırsak terapinin faydalarını şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Bir disiplin olarak değerlendirildiği zaman psikoterapi, tüm tıp dışı faktörlerden arındırılmış olarak ele alınmalıdır. Bununla beraber, ilaçlar, cerrahi tedaviler ve konvülsif terapiler de psikoterapi kapsamında değerlendirilmemelidir.
Terapi, ilaçla tedavisi gerçekleştirilmekte olan durumlarda tedaviyi tamamlayıcı unsur olarak uygulanabildiği gibi, tek başına bir tedavi seçeneği olarak da gerçekleştirilebilmektedir. Bu bakımdan kimlerin terapiye başvurması gerektiğini şu şekilde sıralayabilmekteyiz: