Anoreksiya Nervoza
İştahsızlık ve ağırlık kaybı gibi genel tıpta çok ...
Her dönemde insanların eğilim gösterdikleri bir konu vardır.Tabi ki bu kavramları belirleyen insanların arzu ve ihtiyaçları ile ilgilidir.Arzu ve ihtiyaç kavramlarını bir arada kullanıyorum çünkü ikisi de ayrı ve kendi içlerinde nesnel olmakla birlikte kişiler içinde öznelleşebilen kavramlardır.Arzu ve ihtiyaçlar insanların tutumlarının ve davranışlarının motivatörleridir.İnsanları kendi doğrultularında hareket ettirirler.İşte bu konuları da belirleyen her ne kadar toplumsal etkilermmiş gibi görünen durumlar olsa da toplumda ötekilerin arzusu ile ilişkili ama daha çok bireyin ruhsallığının içinden çıkanlardır.
Son on yıldır her yerde diyet yapmak,diyetteyim,diyet yiyecekler,diyet tatlılar,diyet içecekler,kalori hesapları ve bu hesaplamalardan bıkmış usanmış insanlar ve aynı zamanda bahar aylarında çoşan duygulanımlarla birlikte kafalarında yazlıklarında belki 1 hafta 15 günlük tatil döneminde kendilerinmi bikini içinde incelik görme hayallerindeki insanlar .Mümkün olduğunca kiloların görülmediği yada en azından tatil süresince ne kadar az kilolu gözükürsem o kadar kar mantığıyla hareket eden insanlar.(Burada özellikle yağ yerine kilo kullandım ama gerçeği obeziye, yağ fazlalığı demektir.). Bu mantıkla yaz aylarının öncesinde zayıflama merkezlerine akın edenler yada zayıflama ürünleri kullananlar.Bu arada bu sezonluk zayıflamak isteyenlerin içlerinde sağlıklı olmak içinde zayıflamak gerektiğini ve aslında yeme davranışının bir bağımlılık olduğunu bilen ler ve idrak edenlerin yüzdesi nedir?Her neyse burada istastistiki rakamlar vermeyeceğim önemli olan sağlıklı olmak,yemenin bağımlılık olduğunu ve yeme tarzının ve fiziksel aktivitenin sezonluk olmadığını anlayanların çok azınlıkta olduğunu söylemek yanıltıcı değildir.Bu sezonluk girişimler tamamen estetik amaçlı olup ötekilerin arzularından yada arzulanmaktan elde edilecek narsistik bir aynalanmaya hizmet eder.Bu girişimlerde sağlık amacı güdülmez.Bu yüzden de yıllarca sezon sezon diyetisyenlere gidip kiloyu alıp verirler alıp verirler ve en sonunda da ya vaz geçerler yada bu girişimler yalamaya döner ve hayatları boyunca diyet yapanlarla karşılaşırız.
Hayat boyu diyet yapmak yada sezonluk kilo verme girişimleri de tabi ki bir tarz dır.Ama düzenli beslenmeyi ve verdiği kiloyu koruyup sağlıklı yaşamayı ve organizmanın onarılmasını ve kendisini tekrar yapılandırmasını sağlayan bir sağlıklı yaşam tarzı değilidir.Oysa ki kilo verme işleminde organizmanın bir bütün olduğunu kimyasal,psikolojik ve sosyolojik boyutlarınında içinde olduğu multidisipliner bir çalışmanın gerekli olduğunu bilmek gerekir..Organ ve bedenin ayrı ayrı birer parça olduğunu düşünmek yani dualistik bir yaklaşımla hareket etmek vücudunda sadece belli organlarının gelişip bazı organların gelişimsel problem yaşamasına izin vermekten farkı yoktur.Kilo verme de multi disipliner yaklaşım nedir?Öncelikle insan varlığının ötekilerden ötekilerle ilişkilerden ve en önemlisi de içi ile içsel ilişkisinden bağımsız olmadığını bilmekle başlar.Ardından organizmanın hormonal yapısını,biyokimyasal özelliklerini,ve pek tabi ki de yiyeceklerin kalorilerini ve hangi yiyeceğin ne kadar zamanda vücut tarafından absorbe edildiği veya ne kadar enerji harcandığında bunların yağa dönüşmeden vücuda gerekli olduğu ve ne kadar miktarının vücut için sadece hamallık olduğunu bilmekle devam eder.Bir defa obezite ve yeme bozuklukları çerçevesinde değerlendirebileceğimiz bu durumlar bağımlılık olarak değerlendirmekle işe başlamak lazım.Kontrosüz ve ihtiyaç duymadan yeme davranışı tıpkı alkol ve sigara bağımlılığı gibi durumlardır.Bu tip insanlarda yeme davranışı tamamen psikolojik ihtiyaçlarla ilgilidir.Arzu gibi görünen ama tamamen içsel ruhsal ihtiyaçlarının karşılığında yenir ve içe alnır.Çünkü ağız erojen bölgedir.Yemeden zevk alıyorum demek oral tatminden başka bir şey değildir.Düşünüyorum da sadece bağımlılık ve kontrolsüz anlamında alkol ve sigara gibi bağımlılık yapan maddelerla kıyasladım.Yemek yeme davranışı tabi ki bir fizyolojik hitiyaçtır.Maslow un ihtiyaç hiyerarşisi teorisinde fizyolojik ihtiyaçlar en altta ve elzem olanıdır.İşte tam bu noktada elzem olmayan fakat ihtiyaç duyulduğu zannedilen fazla yiyecek ve iceceklerden söz ediyorum.Burada karıştırılan ruhun fazladan istediklerimi yoksa bedenin ihtiyaçları mı?Beden aracılığıyla ruhsal doyumu sağlayan extra yiyeceklerdir bunlar.Nitekim bu güne kadar sıkıntıdan yemek,öfkeden yemek,kızgınlıktan ve daha başka şekillerde atomize edebileceğimiz duygusal ihtiyaçlarla yeme davranışlarını hepimiz söylemekteyiz.Bunlar yeterince ip ucu değil midir?Yemenin ruhsal yapı ile bir bağlantısı olduğunun yada yeme davranışının motivatörünün ruhsal ihtiyaçlarla ilişkili olabileceğinin....Bir insanın neden yediğini ve ne zaman yediğini ve bu yeme davranışlarının hangi duygudurumlarla bağlantı olduğunu saptamadan kilo vereceğini gerçekten düşünebilir misiniz?Nedenini bilmediğiniz bir davranışı yapmaya devam edersiniz.
Farkında olmadığınız şeyler ya da durumlar bozuk plak gibi çalmaya ve tekrarlamaya ve nihayetinde takılmaya devam eder.Bir insan yediği yiyeceklerinin kalorisiyle birlikte hangi yiyecekleri kontrolsüz tükettiğini ve bunların asıl hangi amaca hizmet ettiğini anlamadan bozuk plağı değiştirebilir mi? İşte bu durum yıllarca diyet yapmak- bozmak tekrar başlamak gibi aynı türküyü hayat boyunca tekrarlayıp diğer zevklerden mahrum bırakmaz mı?Sağlıklı kilo vermek yememek değildir.Yemek yememek durumu da çok ayrı anormal davranışlara neden olur yada var olan anormal davranışları tetikler.Son zamanlarda çok popüler olan anoreksiya nervoza gibi.’Azı Karar Çoğu Zarar’ sözünü sadece bilip söylemek yerine uygulamanın nasıl bir yolu vardır?Ya da bir yolu var mıdır? Yoksa bu okuyacağınız yada okumakta olduğunuz yazı yazanın palavraları mı?Yoksa popüler,aktüel etkilenmelerin bir ürünü müdür? Alkol ve madde bağımlılıları,yeme bozukluklarıyla çalışan biri olarak alkol ve hatta eroni bırakıp yıllarca ‘temiz kalan’ insanları biliyorum.Eroini bırakmayı yada alkolü terk etmeyi yeme davranışlarını düzenlemeyle kıyaslamıyorum bile çünkü alkol ve madde bağımlılığı çok daha zordur.Nitekim sizlerde bunu biliyorsunuz.Diyetisyene diyete başlayıp ilk haftalar nasıl kilo verdiğinizi gördünüz.Tanıksınız demek ki olabilecek bir durumla karşı karşıyayız.Burada amaç koruyabiliyor muyuz?Korumak tedaviyi devam ettirmek ve tedavi içerisinde doktorun yada ilgili uzmanın verdiklerini uygulamak ve bunun üzerinde çalışmak korumaya yöneliktir.Bir ilacı aldığınızda doktora kontrole gidersiniz kendinizce ilacı bırakmazsınız yada kronik bir hastalığınız varsa uzun yıllar ve belki de ömür boyu o ilacı kullanır ve doktorunuzla randevularınızı sürdürürsünüz peki kilo vermeninde bir tedavi olduğunu neden düşünemeyiz? yada düşünmek istemeyi?.Bir şeyin kronik olması yada kronik bir durum moral bozar insanı kötü etkiler çünkü kronik olan kontrol dışı olandır.
İşte bu noktada belkide insanlar bu yüzden ara ara zaman zaman kilo vermeye giderler ve devam ettirmezler.Kilo vermenin uzun bir iş olduğunu inkar ederler.Bu düşünce zamansal ve maddi kayıptan başka bir şey değildir.Yalama olan bir durumun ardından insanlar pes eder ve ardından ‘ben halimden memnunum’, ‘Alan almış satan satmış’, ‘Ben kendimi böylede seviyorum’, ’bunun da alıcı çıkar gibi’ inkara yönelik mekanizmalar devreye girdiği zaman yani tren tünelden çıkana kadar her şeyin üzeri örtülür.Taki örtü kalkarak ve tekrar aynı serüven ‘bu doktor çok iyimiş bir ayda 20 kilo verdiriyormuş’ yada ‘akupunktur uzmanı varmış çinden gelmiş iğne ile kilo verdiriyomuş’,’bir ilaç çıkmış iştah kesiyormuş ve zayıflıyor muşsun ya da ‘kavitasyon cihazı gelmiş bölgesel zayıflama varmış’,’cerrahi yöntemler işe yarıyormuş, bir alet varmış bel bölgesini inceltiyormuş’ vs. diyene kadar.. Tabi ki bu söylediklerinizin çok faydalı kimisi bilimsel teknikler,uygulayanlar hekimler vs.Peki neden yediğinizi açıklayabilir mi?Sadece sıkıntıdan,üzüntüden,öfkeden kızgınlıktan açıklamalarının ardında arkasında altında bir şeyler yok mu?Bazen öküzün altında gerçekten buzağının olabileceği mantığıyla hareket etmek insanı şüpheci değil tam tersine gerçeçi kılar.Yani sizin bir ruhsal yapınız duygulanımlarınız,düşüncelerinin yok mu? Bizler bir makinanın altına yatarak modifiye olacak varlıklar mıyız?Düşüncelerin modifikasyonu nerede kaldı? Duygulanımları tanıma anlama ve yeme dürtüsünün davranışlarımızı nasıl yönlerdirdiğini kavramak nerede?
Bağımlılığınn ne olduğunu ve neden yiyeceklere yemekten zevk alıyorum bahanesiyle bağımlı olduğunuzu
Estetik anlayışınınzla sağlığın bütünleşebileceğini
Fakat yeme bağımlılığını ortadan kaldırıp yiyeceklerden nasıl zevk alınacağını bilemezseniz,bedensel modifikasyon estetikten ibaret olacak ve doğal olmayacaktır.
Bağımlılık tedavisi uzun süren bir iştir.Bağımlılık bir nesneye,objeye ben ve sen olmaksızın ‘biz’ kavramının oluşmasıyla ilgili bir süreçtir.Yani siz kontrolsüz yemediğiniz takdirde yaşayamayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Yeme bağımlılığı tedavisinin başlaması bütünüyle karar vermeye bağlıdır.Ötekilerin ‘git zayıfla,kilo ver, ince ol,dal gibi ol’ gibi yönlendirme ve telkinleri sizi ancak zorunlu ve çok da istemediğiniz bir yola sokar ama en yakın kavşaktan dönmek koşuluyla.
Başlangıç karar vermek ile olur.Ben neden kilo aldığımı, neden yıllardır kilo aldığımı,ve yıllarca farkında olmadan neden bu kiloları korumak istediğimi ! kilolarımın ardına saklanmanın ve onları bir bariyer gibi ilişkilerde neden kullandığımı ve kilolarımın asıl ruhsal fonksiyonlarının ne olduğunu anlamak istiyorum dediğiniz noktada tedavi de başlar,sağlıklı bir yaşamda.
Bununla ilgili olarak yıllarca çalıştığım psikikiyatri hastanesinde hastaneye yatarak tedavi görmeye gelen yeme bozuklukları,alkol ve madde bağımlılarına sorduğum ilk soru şudur?Neden buradasınız?Neden geldiniz sizi birisi mi getirdi?Benden ne istiyor sunuz?Bu tedaviden ne bekliyor sunuz? Bu sorularının muhatabı olan gelen kişi bağımlı, hasta ne dersek diyelim verdiği cevaplarla doğrultusunda tedavisinin nasıl gideceği ortadadır.Bunların bir kısmına ‘shoppıng window’ yani vitrin alışverişi yapanlar,bir kısmı karısının yada kocasının dayatması ile gelenler,bir kısmı kanın alkolden yada maddeden temizlenmesi için gelenler bir kısmı da istirahat(çalıştığım hastane konforlu idi) gibi çok değişik gerekçelerle gelenler vardı.Bu kişiler daha sonra dönem dönem çalıştığım 11 yıl boyunca görüşmeler yapacağım kimseler olmuştu. Çünkü bu kişlerin söyledikleri şey ben alkolü seviyorum,bırakmak istemiyorum azaltmak istiyorum demeleriydi.Alkol sigara uyşturucu azaltarak bıarakılmaz ama yemek yeme azaltılabilir.Kontrollü yenebilir?Yani hem kontrol edilebilir, hemde aşırı kiloları yenebilirsiniz.!Ama istiyorsanız karar verdiyseniz,Kimisi seanslara 20 kilometre mesafeden seansa 5 10 dakika önce gelir kimisi 50 metrelik yürüme mesafesinden seansa geç kalır.Sizce bunlar kişinin kararı ve kararlılığıyla ilgili önemli göstergeler değil mi?
Diğer önemli bir etken zaman ayırmaktır.Zamanım yok param yok vs bunların hepsinin bir noktaya kadar geçerliliği vardır ama tamamı bizi kontrol edemezler bunlarda bizim kontrolümüzdedir.Bunlar sadece başlamak ve devam etmek için kişinin kafasında yasallaştırdığı ve kendisince ileri sürdüğü sözde önemli gerekçlerdir.Tedaviye başlamak bir işe başlamak gibi düşünülmesi gereken bir durumdur işin ne kadar ciddi ise tedavi de o kadar ciddi ve önemlidir.Ciddiye aldığınız bir işe yatırım yaparsanız ve karşılığını alırsınız yatırım yoksa kazançta olmaz.Tedaviye gelip gitmek değil iştirak etmek önemlidir.’Gelip-gitmek’ gelip gitmektir bu sadece yerinde saymaktır.Gelip düşünmek,çalışmak,kafa yormak , anlamak ve farkındalık kazanıp bozuk plağı durdurup tamir etmek ve sonunda özgürce takılmadan değişik renk ve tonlardaki ritmlerden keyif almak.
Kilo verme ve koruma progrmında dahiliye uzmanı,diyetisyen ve konu ile ilgili uzman olan klinik psikolog şarttır.Çünkü bu ciddi bir ekip işidir.Hangi sürece ne kadar kalori harcamak,hormonal yapıyı tespit etmek var olan organik rahatsızlıkları ve hassasiyetleri teşhis etmek.Ve ardında diyetisyenin vereceği programı uygulamak ve bütün bunlarla eş zamanlı olarak da klinik psikologla psikoterapi görüşmelerinde nedenleri anlamak çalışmaya katılmak iştirak etmek bu işte başarılı olmanız için gereken yöntemler bütünüdür.